-
Newsweek Türkiye Röportaj: Yeni Nesil Müslümanlık
Röportaj Adem Demir 16 Mayıs 2010 Günümüz şartlarında Müslümanların daha sosyal adaletçi, daha eşitlikçi, daha özgürlükçü, antiemperyalist, sömürü ve kapitalizm karşıtı, emek sömürüsüne karşı, çevreci, savaş karşıtı bir İslami çizgi benimsemeleri gerekir. Dinimizin, çağın insana neleri sunduğu sorusuna verdiği cevaptır. Bu değerler; metafizik değerler alanı, ahlaki değerler alanı, ibadetler alanı ve normatif düzenlemeler alanı (sosyal alan). Türkiye’de her cemaat, tarikat ve mezhebin itibar ettiği ayrı bir Kuran meali olduğu gibi, ilmihalleri (İslam dininin kurallarını öğretmek için yazılmış kitaplar) de farklı. “Mızraklı İlmihal”, “Büyük Şafii İlmihali”, “Büyük İslam İlmihali” aralarından birkaçı… Mevcut ilmihallerin çoğunda “bugün uygulama imkânı bulunmayan, geçerliliğini yitirmiş ve sağlıksız yorumların yer aldığını” savunan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof.…
-
Hayri Kırbaşoğlu’nun Ahir Zaman İlmihali kitabı nelerden bahsediyor? Kimler okumalı bu ilmihali?
Kamil Yeşil 05/05/2010 Bizim lise ve üniversite yıllarımız tartışmalı yıllar olarak geçti. Hemen her şey tartışma konusu idi. Bilen de tartışıyordu bilmeyen de. İran devrimi başta olmak üzere, tasavvuf, Cuma namazı, zuhr-u ahir, ‘bu iş parti ile olur mu olmaz mı’, ‘görev alınır mı alınmaz mı’ gibi onlarca konu teşrih masasına yatırılıyordu. Kitaplardan fetvalar seçiliyor, fetva bulunmazsa kitabına uyduruluyordu. Bu dönemin başat yazarları Seyyid Kutup, Ali Şeriati, Mevdudi, Kelim Sıddıki, Said Havva; kitapları da Yoldaki İşaretler, Dine Karşı Din, İslam idi. Neden bunlar okunurdu? Bu ve benzeri ilim ve fikir adamları neden revaçta idi? Çünkü yerli ve geleneksel eserler ‘zamanın ruhuna uygun şeyler söylemiyor’ diye maluldü. İnsanların ne Ömer Nasuhi…
-
Newsweek Türkiye Röportaj: Yeni nesil Müslümanlık
Adem Demir, , Sayı 80 Bir ilahiyatçıdan ahir zaman önerileri… Türkiye’de her cemaat, tarikat ve mezhebin itibar ettiği ayrı bir Kuran meali olduğu gibi, ilmihalleri (İslam dininin kurallarını öğretmek için yazılmış kitaplar) de farklı. “Mızraklı İlmihal”, “Büyük Şafii İlmihali”, “Büyük İslam İlmihali” aralarından birkaçı… Mevcut ilmihallerin çoğunda “bugün uygulama imkânı bulunmayan, geçerliliğini yitirmiş ve sağlıksız yorumların yer aldığını” savunan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Hayri Kırbaşoğlu’nun kaleme aldığı “Ahir Zaman İlmihali” halihazırda tartışılan dini konulara getirdiği güncel ve radikal yorumlarla epey tartışılabilir. Kırbaşoğlu, Newsweek Türkiye’den Adem Demir’in sorularını yanıtladı. Görüşmeden bölümler. Adem Demir: Türkiye’de sayısız ilmihal mevcut. “Ahir Zaman İlmihali”ni bunlardan ayıran ne? Hayri Kırbaşoğlu: Baş döndürücü hızda gelişmelerin yaşandığı…
-
Hayat firavun gibi yaşanamaz!
Hayri Kırbaşoğlu Sakarya’da konuştu: “Müslüman gibi inanıp firavun gibi yaşanamaz!” Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Hz. Muhammed’i Günümüze Taşımak” konulu konferansa konuşmacı olarak Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu katıldı. Müslüman insanların tevazu sahibi, alçakgönüllü ve sade bir yaşama savunması gerektiğini belirten Hayri Hocamız, “Müslümanlar şatafattan, müsriflikten uzak durmalıdırlar. Müslüman gibi inanıp firavun gibi yaşanmaz” dedi. Kur’an ne yapacaklarımızı söylüyor Müslüman olmanın insana belli sorumluluklar yüklediğinin altını çizen Prof. Dr. Kırbaşoğlu, kısaca şu noktaların altını çizdi: “Bizler eğer Allah’a iman ediyor ve Hz. Muhammed’e inanıyorsak, en büyük mucize olan Kur’an’a göre hayatımızı idame ettirmeye çalışıyorsak, yani eğer biz müslümansak bizim müslüman olmamızın bize yüklediği bir…
-
Fecre Doğru Dergisi Röportaj: Tâlibân ve Selefî Düşünce Üzerine
İslam Düşüncesinin tarihi dikkate alındığında Taliban’ı nerede konumlandırmak gerekiyor? Şu anda Türkiye’de Taliban hakkında sağlıklı bilgiye sahip olduğumuz noktasında kuşkularım olduğunu belirtmek isterim. Çünkü bir grup hakkında konuşmak için önce onları yakından tanımak gerekir. Açıkçası Türkiye’de Taliban’ın gerek siyasi, gerek dini anlayış itibarıyla tanındığını sanmıyorum. Hatta medyada dikkat edilirse Taliban hakkında bilgi veren kaynaklar daha ziyade ya batılı gazetecilerdir veya Arap dünyasından bir takım isimlerdir. Türkiye’de bu konuda onları yakından tanıyan, onlar hakkında bize sağlıklı bilgi verebilecek herhangi bir teşebbüsün bulunduğunu göremiyoruz. Biz de onları basından veya televizyondan duyduklarımız kadarıyla tanıyoruz. Ancak çok genel olarak onların İslam düşünce tarihinde selefi adı verilen ve ilk dönemlere, asrı saadete, Kur’an’a ve…
-
Nida Dergisi Röportaj: Hayri Kırbaşoğlu ile “Toplum” ve “İslam Toplumu” üzerine söyleşi
Röportaj: Nida Dergisi, 25/11/2009 İslam Toplumu sosyolojik açıdan Müslümanlardan oluşan toplumun teolojik açıdan ise İslami değerlerin egemen olduğu toplumun adıdır. Diğer bir deyişle Ümmet-i Muhammed ile aynı şeydir. Rousse’nun anladığı anlamdan birtakım farklar olduğu muhakkaktır. Aslında İslam toplumu ifadesi, dil, ırk ve cinsiyet farkı gözetmeksizin bütün insanları İslam ortak paydasında toplayan, ortak paydası İslam olan bir toplumdur Sosyolojik bir tanımlama olan ‘toplum’ bir din, bir inanç veya bir ideolojiyle birlikte kullanıldığında ne gibi bir anlam kazanır. Böyle bir toplum örgüsünden bahsedildiğinde kasteden ne kastediyor olmalı? Hayri Kırbaşoğlu : İslam Toplumu sosyolojik açıdan Müslümanlardan oluşan toplumun teolojik açıdan ise İslami değerlerin egemen olduğu toplumun adıdır. Diğer bir deyişle Ümmet-i Muhammed ile…
-
Ümran Röportaj: Yükselen Dindarlık Mı?
Açıkoturum: Hayri Kırbaşoğlu- Naci Bostancı- Abdurrahman Babacan- Zafer Özdemir Zafer Özdemir: Hem bu genel tabloyla ilgili hem de dindarlaşmanın ne anlama geldiği ile alakalı ne düşünmek gerekiyor? Hayri Kırbaşoğlu: Kanaatimce sorulması gereken soru “İslam dünyasına ne oluyor ?” , temel soru bu. Bu sualin hikâyesi, tabiatıyla Osmanlı’nın çöküşüyle ve ondan sonra yaşananlarla yakından alakası olan bir süreçle ilgili; ama en göze batan tarzıyla 70’li yıllardan sonra Türkiye’de ve İslam dünyasındaki dini alanda yaşanan gelişme söz konusu. Fakat son zamanlarda yapılan tartışmalara ve araştırmalara bakılırsa 70’li yıllardan sonra gerek Türkiye’deki, gerek İslam dünyasındaki İslamileşme alanında görülen gelişmeler kendiliğinden veya sadece toplumsal bir takım ihtiyaçlardan kaynaklanmış değildir; aynı zamanda bu süreçte…
-
DİRENİŞ, ANTİ EMPERYALİZM, HALKLAR ARASINDA DAYANIŞMA VE ALTERNATİFLER
BEYRUT ULUSLAR ARASI FORUMU – Gazze’yi Savunmak: Uygulamaya Yönelik Adımlar- Beyrut, 16-18 Ocak, 2009, UNESCO Salonu Düzenleyenler: CCSD(el-Merkezu’l-İstişârî li’d-Dirâsat ve’l-Vesâik)(Beirut) (Araştırma ve Dökümantasyon Danışma Merkezi – Beyrut) The National Gathering to Support The Choice of Resistance(Lebanon) (Direniş Milli Cephesi – Lübnan) The International Campaign against American and Zionist Occupation– Cairo Conference) (Amerikan ve Siyonist İşgale Karşı Uluslar arası Kampanya – Kahire Konferansı) The International Forum Against Imperialism(Calcutta – India Conference) ( Emperyalizme Karşı Uluslar arası Forum – Kalküta- Hindistan Konferansı) The Stop War Campaign(London) (Savaşı Durdur Kampanyası – Londra) Toplantıyla ilgili genel nitelikteki değerlendirmeleri şöylece özetlemek mümkündür: Açılış konuşmalarında, Latin Amerika, ABD ve Avrupa ile Asya ve…
-
Milli Gazete Röportaj: Ramazan Müslümanlığımızı Yeniden İnşa İçin Fırsat!
Röportaj: Ebubekir Gülüm, Milli Gazete Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu ile, bir kez daha kavuştuğumuz mübarek Ramazan ayını konuştuk. İslam dünyası ve Müslümanların için Ramazan’ın neyi ifade ettiği başka bir açıdan değerlendiren Prof. Kırbaşoğlu, bu Ramazan’ın dünyadaki İslam kardeşliğinin sağlanması için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. İşte Hayri Kırbaşoğlu ile gerçekleştirdiğimiz Ramazan sohbetinin çarpıcı yönleri: Ramazan’ı ülkemizde, genelde bir oruç ayı, ibadet ayı, nafile ibadetlerin artırılmaya çalışıldığı ve bu yönde teşviklerin yapıldığı; camilerdeki vaazlarda, televizyonlardaki sohbetlerde bu hususların gündeme getirildiği atmosferde yaşıyoruz. Ancak ben bu anlayışın, tam tersine Ramazan ayını Müslümanlığımızı yeniden inşa etmek için bir başlangıç olarak değerlendirmenin, çok daha önemli olduğuna…
-
MÜSLÜMANLAR’IN ÜÇ “ET” İLE İMTİHANI
“Siyasetçinin, aktif siyasetten ayrıldığı gün, siyasete girdiği günden daha fakir olması gerekir” Atinalı hatip ve devlet adamı İsokrates (MÖ.436-338) Kırk yıldır İslami değerlerden ilham alarak siyaset yapmaya çalışanların, bugün gelinen noktada tek başlarına iktidara sahip olmuş görünseler de, aslında iktidarın onlara sahip olduğu, iktidarın bozucu, baştan ve yoldan çıkarıcı etkisinden kendilerini korumada başarılı olamadıkları şeklindeki sık sık dile getirdiğimiz eleştirilerimiz karşısında, zaman zaman siyasi ve entelektüel sohbetler yaptığımız bir dostumuzun beni teyid makamında, daha doğrusu meseleyi özetler mahiyette söylediği – doktorun hastasına et yemeyi yasaklamak için yaptığı tavsiyeye benzer- şu söz, her geçen gün biraz daha anlamlı hale gelmektedir: Üç “et”ten kaçın(ın): Şehv(et), Şöhr(et) ve Rüşv(et) ! Aslında ortada…