BEGIN TYPING YOUR SEARCH ABOVE AND PRESS RETURN TO SEARCH. PRESS ESC TO CANCEL

Röportaj: Kitap Okuma Üzerine

Okumak sizin için ne anlam ifade ediyor?

Son zamanlarda daha fazla zaman ayırmamı gerektiğini düşündüğüm ve yeterince zaman ayıramadığım için huzursuz olduğum bir şey okumak. Hatta bazen hiçbir kitap okuma imkanım olmasa ne yapardım sorusunu kendime sorup, paniğe kapıldığım da olmuyor değil. Buna mukabil, yemek ve namaz molaları hariç, günün yirmi dört saatinde kesintisiz bıkmadan,zevkle ve mutlulukla yapabileceğim bir şey okumak. Hayallerimin de odağında okumak var. Memleketim ve bölgem olan Ege’de,denize nâzır, yemyeşil bir tepede, insanlardan, dünyevi meşgalelerden uzak, telefonların çalışmadığı,trafiğin olmadığı, tabiattaki seslerden başka ses duyulmayan, tabiatla iç içe olan bir ev-kütüphane’de günler,haftalar, aylar,hatta yıllarca okumak ve yazmak benim dünya cenneti hayalimin kabaca bir tasviri.

Dahası  dünyada gerçek mutluluğun fikir ve kitap’tan geçtiğine dair kanaat bizde giderek güçlenmekte, benliğimizi adeta kuşatmakta. Bu his güçlendikçe,artık gözünüzde para, servet,zenginlik, lüks hayat, şatafat, makam mevki, iktidar(Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık, milletvekilliği, üst düzey bürokrasi), şöhret (medyanın gözdesi olmak), şehvet,  cinsellik gibi dünyevi zevkler süflileştikçe süflileşiyor, değersizleştikçe değersizleşiyor. (Şu anda sözüm ona İslamî kimlikli iktidar çevrelerini kıskıvrak pençesinde kıvrandıran “masa-kasa-nisa” ihtiraslarının değersizliğini, onların esiri oldukları “ şöhret-şehvet-rüşvet” şeytan üçgeninin ne kadar ölümcül bir tehlike olduğunu vurgulamakta ne kadar haklı olduğumuz kanaatini bizde pekiştiren de yine bu “fikir ve fikrin taşıyıcısı kitap” sevdasından başka bir şey değildir). Aslında bu bilinmeyen bir şey değildir, zira felsefe (hikmet sevgisi)nin mutluluğun zirve noktası olduğu asırlar öncesinde zaten bilinen bir şeydi. Farklı olan, benim kendi tecrübelerimle giderek bu sonuca doğru yol almam.

“Masa-Kasa-Nisa” kölesi olmuş ve olmaya can atan Müslüman kardeşlerime acizane tavsiyem şudur: “Şehvet-Şöhret-Rüşvet” şeytan üçgeninden kurtulmak istiyorsanız, gecikmeksizin “fikir ve kitap” ile yeniden buluşmalısınız;”Dünyevileşme” öldürücü zehirine karşı “fikir ve kitap” panzehirini kullanmalısınız, tabii bunun için öncelikle  “kitaplar kitabı”  el-Kur’anu’l-Kerîm ile randevulaşmalısınız, ta ki sırt çevirdiğiniz bu hayat kaynağı ile yeniden buluşabilesiniz,ta ki bu suretle yeryüzünde dolaşan ölüler olmaktan kurtulup “diriliş”inizi gerçekleştirebilesiniz.

En son hangi kitabı/kitapları okudunuz?

Sürekli, her zaman, bıkmadan usanmadan, daima  “en son okuduğum kitap”  elbette “Kur’an”. Onu tasnif dışı bırakacak olursak,en son okuduğum, okumakta olduğum ve hararetle tavsiye edebileceğim kitaplar şunlardır: Önce, son günlerde her vesileyle herkese ısrarla tavsiye ettiğim ve etmeye kararlı olduğum, Kur’an-ı Kerim yanında her müslümanın baş ucu kitabı olması gereken üç eser:

İsmail Raci el-Faruki’nin TEVHİD’i,

Aliya İzzetbegoviç’in İSLAMİ DEKLERASYON’u,

Ali Şeriati’nin DİNE KARŞI DİN’i.”

Bunlara ilaveten son günlerde okuduklarım şunlar: Edward Said’in HABERLERİN AĞINDA İSLAM adlı muhteşem eseri, Ilich Ramirez Sanchez’in DEVRİMCİ İSLAM’ı ardından yayımlanan SÖZ ÇAKAL CARLOS’TA  adlı kitabı, Emin Malûf’un ARAPLAR GÖZÜNDEN  HAÇLI SEFERLERİ adlı eseri